2020 yılı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de pandemi yılı olarak kayıtlara geçti. Geçtiğimiz yılda hemen hemen tüm dünyanın gündemini meşgul eden Covid-19 salgını ile birlikte tüm dünya genelinde Dünya Sağlık Örgütü’nün de çağrısı ile sokağa çıkma kısıtlamaları getirildi. Bu sürecin bir an önce son bulabilmesi adına salgının daha fazla kişiye bulaşmamasının sağlanması için en gerekli temel kullanım da maske kullanımı olarak karşımıza çıktı.
Solunum yolu ile bulaştığı tespit edilen Covid-19 salgını için hem bireysel korunma hem de çevremizdeki insanların korunması adına kullanılması elzem materyallerden biri olan maske kullanımı ise birçok insan için bir an önce son bulması gereken bir süreç olarak karşımıza çıktı.
Maske kullanımı sırasında hava almayan yüz bölgesi de bazı belirtilerle birlikte kendisini göstermeye başladı.
Sadece hayatımız için başka bir yön değil aynı zamanda yepyeni bir düzen ve alışkanlıklar da beraberinde getiren bu sürecin cildimize bıraktığı izler de oldukça ciddi boyutlara ulaşan önemli birer problemler haline geldi.
Maske Kullanımının Cildimiz Üzerindeki En Basit Belirtileri Nelerdir?
Cerrahi maske olarak bilinen ve genel anlamda kullanımı operasyon süresince olan maskeler hızla günlük hayatımızın bir parçası olmaya devam ediyor. Uzun süreli kullanım sağlanması ile insanlar ve nefes alamayan cildimiz de çeşitli problemlerle karşılaşıyor.
Uzun süre ve yanlış kullanılan maskeler ciltte kızarıklık belirtilerinden egzamaya kadar birçok farklı problemle birlikte karşımıza çıkıyor.
Yanlış ve uzun süreli kullanım sağlanan maskeler ile birlikte cildimiz de tahrişe açık hale geliyor ve birçok hastalık için çok daha hassas oluyor.
Burun kısmındaki ince tellerle burnun üzerinden yüzümüze tamamen kapanan ve hava geçirgenliği en aza indirilen maske çeşitleri ile burun üstü, göz altı ve boyun bölgesi gibi ince tabakalardan oluşan bölgeler için en büyük belirtiler hafif kızarıklıklar gibi kendini gösteriyor. Kullanım sıklığına ve kullanım süresine bağlı olarak değişen bu belirtiler de zamanla kaşıntı, döküntü ve egzama gibi çeşitli cilt problemlerine yol açarak ciddi sonuçlar doğuruyor.
Maske Kullanımı ile Birlikte Meydana Gelebilecek Olan Cilt Hastalıkları?
Akne: Maskenin etkisiyle kapalı kalan yüzümüz terlemeye başlar. Özellikle de yağlı cilt yapısında terlemeye bağlı olarak yağ salgısı artar. Bu yağ salgısının gözenekleri doldurması ile de akne ve sivilce gibi cilt problemlerinde artış görülür.
Gül Hastalığı: Rozasea olarak da bilinen bu cilt hastalığı, maske kullanımı ve sıcak havanın etkisi ile birlikte görülmeye başlar. Yüzdeki kızarıklıklar ve damarlanma artışları ile birlikte ilerleyen bu hastalık bir an önce önlem alınmazsa ilerde tedavi edilmesi zor durumlarla karşılaşılabilir.
İsilik: Kapalı kalan yüzümüzün terleme ile birlikte ter bezlerinin tıkanması sonucu ve halk arasında isilik olarak bilinen şeffaf su kesecikleri ya da milia kistleri oluşabilir.
Egzama: Kadınlarda burun kenarları gibi ince deride ve erkeklerde de sakal ve bıyık bölgesinde oluşan kaşıntı, pullanma ve kızarıklıkların ilerlemesi ile yağlı egzama ya da alerjik reaksiyonlar gibi problemlerle karşılaşılabilir.
Renk değişimleri: Özellikle güneşli havalarda maske ile kapalı kalan alanların güneş görmemesi ile açık kalan bölgelerle arasında bir renk farklılığı görülebilir. Uzun süre havasız kalan ciltlerde de cilt tonunun hafif koyulaştığı fark edilebilir.
Maske Kullanımının Etkilerini Azaltmak İçin Neler Yapılmalıdır?
- Kullanılan nemlendiriciyi maske kullanımından en az bir saat önce gerçekleştirerek cildin nemi kazanması sağlanabilir.
- Makyaj yapımından uzak durmalı ve belirli aralıklarla cildin 15 dakika kadar hava almasını sağlanmalıdır. Nemlenen maskelerin tekrar kullanımından mutlaka kaçınılmalıdır.
- Maske seçiminde de mümkünse pamuk maskeler tercih edilmeli ve her gün temizlenerek dezenfekte edilerek tekrar kullanımı sağlanmalıdır. Pamuk maske dışında tercih edilen cerrahi maskeler için de sık sık değişim sağlanmalıdır.
- Maske kullanmayı öğrendiğimiz ve hayatımızın önemli bir parçası haline getirdiğimiz bu süreçte maske kullanımının etkilerini en aza indirmek için kaşınma riskini en aza indirmeli, gerekli temizlik sağlamalı ve cilde uygun bakım ürünleri ile cilt desteklenmelidir.
Maske Kullanımı Sürecinde Cilt Bakımı Nasıl Yapılmalıdır?
Maske kullanmak zorunda kaldığımız bu süreçlerde maskenin oluşturduğu baskıyı en aza indirebilmek için cildimize çok daha özenli davranılmalıdır. Gerekli temizliği cilt türüne göre yapmalı ve cildin kaybettiği nemi geri kazanması sağlanmalıdır.
Rutin temizlik ve bakım ürünlerine ek olarak doğru bir temizleyiciye ve yağ bazlı olmayan nemlendiricileri tercih etmeye dikkat edilmelidir.
Maskenin zarar verdiği bölgeler için bariyer bazlı kremleri tercih edilmeli ve maske etkisini de en aza indirmek için olası tüm faktörleri göz önünde bulundurulmalıdır.
Maske kullanımının hasar verdiği bölgelerde görülen kırmızı renkli irin dolu sivilceler, derideki pullanma, akne, renk değişimleri ve kaşıntı ile oluşan kızarıklık gibi belirtiler cildimizin alarm vermeye başladığının ciddi göstergeleri olarak kabul edilebilir. Bu süreçte bu ve benzeri şekillerde meydana gelen tüm cilt problemleri için mutlaka uzman desteği almalı ve dermatologlar tarafından hazırlanan bir tedavi sürecini tercih edilmelidir.
Kullanılan temizleyici ve nemlendirici gibi kişisel bakım ürünlerinin içeriklerine de dikkat etmeli ve sert temizleyiciler yerine yumuşak cilt soyucuları tercih edilmelidir.
Bu anlamda kişisel bakım ürünlerinin içerisinde bulunan pantenol, allantoin, seramitler, lavanta yağı gibi içerikleri tercih edebilir ve doğru bir maske kullanımı ve doğru bakım ürünleri ile cildinizi en sağlıklı şekilde korunmalıdır.