Hayatın birçok alanında başa çıkmak zorunda kaldığımız sorumluluklarımız var. Bu sorumlulukların getirdiği yükümlülükler, yetişmesi gereken deadlinelar, ilgi görmeyi bekleyen kişiler, yoğun okul ya da iş temposu yanı sıra ev içi sorumluluklar gibi pek çok etkenle birlikte stres hayatımızın tam ortasına oturur.
Psikolojik hastalıklardan biri olan ve çok yıpratıcı bir süreç olan endişe, korku, stres gibi kavramlar her ne kadar soyut kavramlar gibi görünse de hayatımızda bıraktıkları izler somut bir hal alabilir. Bu somut problemlerin belirtilerini cildimiz üzerinde de görebiliriz. Uzun vadede etkisini gösteren etkiler kadar kısa vadede kendisini gösteren etkilerin de olduğunu bilerek, bu sorunlardan korunmak için önlemler alabiliriz.
Stresin neden olduğu psikolojik süreçlerin depresyon gibi daha büyük ve yoğun korkular içeren süreçlere dönüşmesi ile de vücudumuzun her alanında etkisini hissedebileceğimiz sağlık problemleri ile karşılaşabiliriz.
Depresyondaki birçok insan sağlık kontrollerinde somut sorunlarla karşılaşmanın en büyük etkilerini yaşadıkları sıkıntılarda bulur. Aynı şekilde yoğun depresif duygular içeren süreçlerde kişilerin vücudunda çeşitli acı ve ağrılar da hissettiğini duyarız. Bunların anlık belirtiler olduğunu bilmeli ve vücudumuzun diğer parçalarında da anlık ya da kronik hasarlar bırakabileceğini göz önünde bulundurmalıyız.
Peki stresin en çabuk ve belirgin belirtilerini gördüğümüz cildimizde ne gibi değişiklikler görür ve bu sebeple oluşan cilt problemleri için neler yapabiliriz?
Stres Belirtileri Nelerdir?
Kişinin yaşadığı stres sürecinin etkilerinin incelenmesi fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal alanlarda kişinin incelenmesini gerektirir.
Stresin neden olduğu fiziksel belirtilerin arasında bulunan cilt problemleri de zannedilenden daha büyük problemlere yol açabilir. Bu nedenle bu durumun farkına varmalı ve gerekli zihinsel ve fiziksel önlemleri almalıyız.
Stresin Neden Olduğu Hastalıklar Nelerdir?
Yoğun stres altında kalan bireylerde ya da kronik olarak stres yaşayan bireylerde meydana gelen hastalıkları şöyle sıralayabiliriz:
- Kısa sürede ani kilo değişimleri
- Çeşitli kalp hastalıkları
- Sindirim sistemi problemleri
- Bağışıklık sistemi hastalıkları
- Düzensiz uyku süreci
- Zihinsel problemler ve hafıza zayıflığı
- Vücudun çeşitli bölgelerinde hissedilen ağrı
Kalp rahatsızlıklarından sindirim sistemi problemlerine kadar birçok hastalığa davetiye çıkaran stresin cildimiz üzerinde bıraktığı rahatsızlıklar ise şöyle:
- Cilt tipine göre cildin kuruluğunda ya da yağ oranında artış: Stres dönemlerinde vücudumuzda artan kortizol ve adrenalin gibi hormonlar ter bezlerinin daha hızlı çalışmasına neden olur. Bu nedenle vücudun su kaybı daha fazla olur. Eğer kişinin su tüketimi de fazla değilse cilt kuruması kaçınılmaz olarak karşımıza çıkar. Aynı zamanda cildin canlı ve parlak görünmesini sağlayan hyaluronik asit sentezinin azalması da cilt kurumasının en büyük sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkar. Cilt tipine göre kuruma görülebileceği gibi aynı şekilde yağlanma da artabilir.
- Cildin daha hızlı yaşlanması: Stresin cildimiz üzerinde bıraktığı etkilerin en büyüğü ise yaşlanma belirtilerinin artmasıdır. Stres dönemlerinde vücutta azalan kortizol sentezi ile kollajen ve hyaluronik asit sentezi de azalır. Bu sürecin sonunda ise cildin kurumasının yanı sıra ince çizgiler oluşmaya başlar, var olan çizgiler ise derinleşir ve kırışıklıklara dönüşür. Stres döneminde bozulan çalışma düzeni ya da uyku düzeni de yaşlanma belirtilerinin çok daha erken karşımıza çıkmasını etkiler.
- Saç dökülmesi: Stresin saçlardaki etkisi de kendisini dökülme ile gösterir. Canlı bir yapı olan ve yediklerimizden, bulunduğumuz ortamın havasından ya da yaşadıklarımızdan etkilenen saçlarımız da canlılığını ve parlaklığını yitirir. Cansızlaşan saçlarımız ve sağlığını kaybeden saç derimiz saçlarımızın kırılarak ya da koparak dökülmesine neden olur.
- Tırnakların zarar görmesi: Stresli dönemlerde yeme alışkanlıklarımızın değişmesi ve bakım periyotlarımızın da azalması ile tırnaklarımızda da değişiklikler görülür. Bu değişikliklerin başında tırnakların kolay kırılması ve tırnak üzerinde beyaz noktaların belirmesi şeklinde olacaktır.
- Sedef hastalığı, egzama, akne, uçuk ve cilt döküntüleri, gül hastalığı ve vitiligo gibi cilt hastalıklarının en büyük kaynaklarından biri de stres olarak gösterilir. Yanlış bakım süreçleri ve kişisel bakım ürünleri yanı sıra stres de sıralanan cilt hastalıklarına karşı cildin daha hassas ve savunmasız olmasına neden olabilir. Aynı zamanda bu tür cilt hastalıklarına sahip olan kişilerde de hastalık belirtilerinin arttığı gözlemlenebilir.
Stresin Etkilerinden Kurtulmak İçin Neler Yapabiliriz?
Mental bir problem olarak görülen stresin etkilerinden kurtulabilmek için öncelikle kişisel olarak bu süreçten çıkma isteğine sahip olmalıyız. Bu sürecin tedavisini istedikten sonra izlenebilecek olan adımları ise şöyle sıralayabiliriz:
- Stres kaynağını belirlemek
- Kendi motivasyonlarını takip ve kendine zaman ayırmak
- Her duygu ve düşünceni yargılama, bir süre kendini uzaktan izlemek
- Bireysel olarak bakım için zaman ayır ve bunu belirli periyotlarda tekrarlamak
- Düzenli beslenmeye özen göster ve her gün mutlaka açık havada vakit geçirmek, spor yapmak
- Uyku düzenini korumaya çalışmak
- İyi gelen arkadaşlarınla vakit geçirmek, eğlenceli müzikler dinlemek, komik filmlerde gülmeyi araştırmak
- Yoga ve meditasyon yapmayı denemek
- Affetmeyi öğren ve mümkünse bir psikiyatri uzmanından yardım almak
Strese Karşı Cildimizi Nasıl Korumalıyız?
- Strese neden olan sorunları belirledikten sonra öncelikle kendimizi rahatlatan motivasyon kaynaklarımızı bulabiliriz.
- Cildimiz için uygun olan temizleyicileri sabah ve akşam kullanmaya devam edebilir ve cildimize uyguladığımız bakım rutinlerini bozmamalıyız.
- Cilt tipimize uygun nemlendiricileri mutlaka kullanmalıyız. Böylelikle cildin yatkın olduğu kuruluk ya da yağlanma gibi problemlerin önüne geçebiliriz.
- Güneş korumamızı kesinlikle ihmal etmemeli ve cildin savunmasını kırmamalıyız.
Zihinsel olarak öncelikle kendimizi bu durumdan kurtarmaya çalışarak bu sürecin bir an önce sonlanmasını sağlamalıyız. Aynı zamanda farketmediğimiz sağlık sorunları için en kısa zamanda check-up yaptırmalı ihmal ettiğimiz sağlığımız için tıbbi çözümler de aramalıyız.
Cildimizde beliren problemler için de öncelikle bir dermatolog yardımıyla bu sürecin seyrini belirlemeli ve bireysel olarak hazırlanan cilt bakım seanslarına katılım göstermeliyiz.
Lotus Dermatoloji olarak bu sürecin cildimize bıraktığı etkileri en hızlı ve etkili yöntemlerle çözebilmek için kişisel programlarla tedavi programlarımızı yürütebiliriz.